Didimli Doğa Yürüyüşçüleri
yağmura çamura aldırmadan çevrelerinin doğal ve kültürel zenginliklerini
yürüyerek keşfetmeye devam ediyorlar…
Bu haftaki yürüyüşümüz: Muğla
ilimize bağlı Milas ilçemizin Yörük kültürünün önemli köylerinden olan
Ketendere – Ekiztaş dağ köylerineydi…
Yürüyüşümüz, hafiften çiseleyen
yağmurun altında Ketendere köyünün içinden başladı… Köyün taştan özenle
yapılmış taş evleri çok dikkat çekiciydi… Köylüler köylerinde yağmur altında
yürüyüş
yapan bizleri görünce, yağmur dinene kadar bizi misafir etmek, çay ikram etmek istediler…”Yağmurda ıslanmak güzeldir” diyen Doğa yürüyüşçüleri, sulu, çamurlu, taşlık katır yolundan her biri bir doğa şaheseri olan görkemli kayaları izleyerek ve bolca da fotoğraf çekerek Ekiztaş köyüne doğru yürüyüşe geçtiler… Havanın yağışlı olması nedeniyle yürüyüşçü sayısı azdı… Özellikle bayan yürüyüşçüler bu yürüyüşe fazla ilgi göstermemişlerdi… Bu köylerde katır, at ve eşeğin hala önemli olduğunu gözlemledik… Zeytin bu köylerin önemli gelir kaynağı durumunda… Hayvancılığın özellikle de inek yetiştiriciliğinin de önemli olduğunu gözlemledik… Bu köylerdeki düğünler, gelenekselliğini devam ettiriyor… Bu köylerde bu kültürel değerleri konu alan çok sayıda
televizyon
programlarının yapıldığı biliniyor… Ayrıca bu köylere ülkemizin çoğu yerinden
doğa yürüyüşçülerinin ve araştırmacıların geldiğini köylüler söylüyor… Eğer
doğa tutkunu özellikle de her biri bir figüre benzeyen muhteşem kayaların
fotoğraflarını çekmek istiyorsanız bu köyler bu doğa tam size göredir… Çok
sayıda küçük derelerden geçtik… Yosun yeşiline bürünmüş kayalar ayrı bir görsel
güzellik sunuyordu bize…Kösüre taşı gibi çok değişik taş çeşitlerinin bulunduğu
bu köyler ileride ekmeklerini taştan çıkaracağa benziyorlar…
yapan bizleri görünce, yağmur dinene kadar bizi misafir etmek, çay ikram etmek istediler…”Yağmurda ıslanmak güzeldir” diyen Doğa yürüyüşçüleri, sulu, çamurlu, taşlık katır yolundan her biri bir doğa şaheseri olan görkemli kayaları izleyerek ve bolca da fotoğraf çekerek Ekiztaş köyüne doğru yürüyüşe geçtiler… Havanın yağışlı olması nedeniyle yürüyüşçü sayısı azdı… Özellikle bayan yürüyüşçüler bu yürüyüşe fazla ilgi göstermemişlerdi… Bu köylerde katır, at ve eşeğin hala önemli olduğunu gözlemledik… Zeytin bu köylerin önemli gelir kaynağı durumunda… Hayvancılığın özellikle de inek yetiştiriciliğinin de önemli olduğunu gözlemledik… Bu köylerdeki düğünler, gelenekselliğini devam ettiriyor… Bu köylerde bu kültürel değerleri konu alan çok sayıda

Ekiztaş köyü dağın yamacına
yaslamış beyaz boyalı evleriyle uzaklardan bize çok güzel pozlar veriyordu… Bu
köy adını köyün hemen üstünde görkemli bir birine benzeyen dev kayalardan
almış… Havanın yağmurlu, bu kayaların da sis içinde olması iyi görüntü almamızı
engelledi… Yağmur altında mola veremediğimizden, molasız hedef köy Ekiztaş
köyüne kadar yürüdük… Bu köyde de taştan yapılmış güzel evler dikkatimizi
çekti…İkiz dev kaya köye ayrı bir güzellik ve görkem sunuyordu…Köylülerin anlattığına
göre bu kayalara tırmanmak için dağcılar sık sık bu köye geliyorlarmış… İnsana
çıkılamaz gibi gelen bu çok sivri kayaların zirvesi dümdüzmüş, iki dönümlük bir
alanmış, helikopterler bile buraya inebilirlermiş…Sadece bu güzelliği bu
görkemi görebilmek için havaların iyi olacağı bahar aylarında bu kayaların
zirvesine çıkıp kamp yapmak aklımızdan da
geçmedi değil…Doğa yürüyüşlerimizi
organize eden genç arkadaşımız Murat Behram, bu öneriye bayıldı ve ilerde böyle
bir program hazırlayabileceklerini belirtti. Yürüyüşümüz sonrasında bu köyün
kahvesinde çaylarımızı yudumladık… Ülkemizin çoğu yerinde kış şiddetini
gösterirken biz hafif yağmurlu ama soğuk olmayan bir havada mutlu olduğumuz bir
yürüyüşü daha yapmış olduk…

Didimli Doğa Yürüyüşçülerinin bir
sonraki programı 03. 02. 2013 tarihinde Akköy – Akyeniköy yürüyüş parkurunda
gerçekleşecek…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder