Cemal Bey siz üç balkan
ülkesinde Türkiye turizmine yön vermektesiniz, nedir durumlar, bir tarafta
ekonomik kriz, diğer tarafta battı batacak denilen, fakat Avrupa Birliği
tarafından kurtarılan bir Yunanistan, yine Avrupa Birliğine yeni üye olan iki
ülke: Romanya ve Bulgaristan?
Doğru, siyasi ve ekonomik
çalkalanmalar Balkan ülkelerinde de mevcut, buna rağmen Romanya dan Türkiye ye
2011 yılında 400 bin turist gelmiş, Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya dan
Türkiye ye ise toplam 2 milyon turist, küçümsenmeyecek bir sayı, buna rağmen
gelenlerin sayısını yukarıya çekmek istiyoruz ve 2011 e göre, 2012 de % 8 artış öngörüyoruz ve bu doğrultuda
çalışmalar yürütüyoruz.
Nedir yürüttüğünüz çalışmalar?
Şimdiye kadar bahsettiğimiz
Balkan ülkelerden Türkiye ye gelen insanlar genelinde Ege ve Antalya bölgesine
tatillerini yapıyorlar, biz bu mantaliteyi değiştirmek istiyoruz, Türkiye de
turizmi çeşitlendirmek için her şey mevcut; tarih, doğa, kültür. Yani turizmi
sadece güneş ve deniz ile sınırlandırmamak gerekiyor, dolayısıyla bu ülkeler de
turistleri Anadolu’ya ve Karadeniz’e çekmek için çalışmalarımız mevcut, bu çalışmaları
tur operatörleri, yazılı ve görsel basın ile yapmaktayız. Otobüslere
Türkiye’nin reklâmlarını giydirdik, TV kanalarında gösterilen Türk dizilerinden
sonra da Türkiye’nin reklâmı yapılıyor ve bu anlaşmanın daha mürekkebi
kurumadı.
Ayriyeten çalışmalarımızı
sadece toplantılar, yazılı ve görsel basın ile sınırlandırmıyoruz, Yunanistan
da, Romanya da ve Bulgaristan da etkin kültürel çalışmalarımız var. Buralar da
Türk kültürel günleri organize ediyoruz, Bulgaristan da Mayıs ve Haziran
aylarında Türk kültür günleri, Romanya Köstence de Haziran ayın da Türk filim
günleri organize edilmekte, tabii burada Büyükelçi de bu plana destek vermekte
ve böylelikle de bu ülkeler de unutulmuş değerlerimizi ön plana çıkarmış
olacağız.
Önüne gelen her şey dâhil
sistemi uygulamaya çalışıyor, hal bu ki az yataklı tesisler de her şey dâhil
sistemin alt yapısı yok ve bu tesisler kalitesiz servis sunuyorlar, bana göre
her şey dahil sistemi sadece 4 ve 5 yıldızlı tesisler de uygulanmalı.
Soru: Siz Ticaret odası,
Tourexpi ve Raffinesse Travel’in ortaklaşa düzenledikleri 2. Didim turizm
Yatırım zirvesine konuşmacı olarak katıldınız, Didim’i biliyorsunuz, Didim
hakkında söyleyecekleriniz.
Doğru 2011 senesin de
toplantıya katıldım, 2012 senesin de ise tatilimi Didim de yaptım. Didim
gelişmeye müsait ve turizm de yapılan hataların tekrar yapılmaması için gayret
sarf etmesi gereken bir turizm kentimiz, doğrudur, şimdiye kadar istenilen
gelişmeyi kayıt etmemiştir, fakat bunun için de üzülmemek gerekir, aksine
sevinmek lazım, bütün olumsuz gelişmeleri yerinde takip etme şansınız var ve
bundan dolayı da Didim’i turizm de şanslı kentlerden biri olarak görüyorum. Tek
kelime ile bak ve öğren diyeceğim. Son zamanlar da takip ediyorum tanıtıma da
ağırlık veriyorsunuz, tanıtım artık nokta tanıtım ile olacaktır, katılacağınız
tanıtım çalışmaların, fuarların sürekli olması gerekmektedir. Bir sefer bir
yere gitmek ile tanıtım olmaz. Didim her bakımda ön plana çıkarılması gereken
bir turizm kentimiz, biz de size destek sunmaya hazırız, yeter ki ayağı yere
basan öneriler ile bize geliniz. Çevreye duyarlı olunmalı, hanutçuluk
kesinlikle engellenmeli, kaliteli tesislerin oluşması sağlanmalı, yat turizmi
de tabi ki önemli, ona da ağırlık vermek gerekiyor.
Fuar da başarılar diliyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder